19 Nisan 2008 Cumartesi

^^Acımız^^

Bir aydır umutla iyileşip çıkmasını beklediğimiz sevgili kayınvalidemi kaybettik. Acımız büyük. Annnemize allahtan rahmet ve bizlere sabır diliyorum. 15 nisan dan beri zaman durdu ve herşey anlamını yitirdi.

10 Nisan 2008 Perşembe

^^Bak Burda Kim var^^

Bu kadar uzun süredir yazmayınca kelimeler ellerime dolaşıyor, aklım karışıyor. Evet biliyorum çok çok uzun zaman oldu. Herkesin aklını bulandıracak, kötüyü düşündürecek kadar uzun zaman. Ama ölüm yok ayrılık yok Allah’a şükür. Bunlar yoksa kötü bir şey de yok değil mi?


Evet yazmadım uzun süre yazamadım. Dedim ya garip bir bulut var başımda. Yazmayı bırak düşünecek hal bırakmıyor ki. Aklımdasınız her birinize uğrayıp kokunuzu çekiyorum. Yorum bırakamıyorum ama dedim ya kelimelerim düğümlü ne zamandır. Çözülecek diye bekledim ki hala bekliyordum ama muhabbetim çiçeğimin endişeli mesajını görünce anladım ki hepinizin yüreğinde aynı korku var ve ses verme zamanı. Varsın kelimeler düğümlü olsun varsın saçmalayayım ama yazayım dedim. Belki yazdıkça açılırım değil mi?


Bu kadar zamanda neler oldu kısa kısa anlatmaya başlayayım. Kayınvalidemin hastanedeki tedavisi devam ediyor. Doktorlar süreç çok iyi demesine rağmen ilaçların etkisiyle dış görünüşündeki değişiklikler bizi endişelendiriyor. Bu salı gittiğimizde kendisini tanımakta zorlandım dersem anlarsınız sanırım. Haftalardır yemek yemediği için normal olduğunu söylüyorlar ama hepimiz üzgünüz ve endişeli. Ama umudumuzu yitirmiyoruz ve dua ediyoruz. Eşim cumartesi akşamları hastanede refakatçi olarak kaldığı için ben annemlerde kalıyorum.


Hafta içi iş ve temizlik tüm zamanımı alıyor. Ayrıca sanki yeni saat uygulamasına hala alışamamış gibiyiz:) Eve varınca bir yorgunluk çöküyor nereye sızıp kalacağımızı şaşıyoruz:)

Eee ne sıkıcı bir hayata bürünmüşsün demeyin sakın. en büyük keyfim olan bahçeyle haşır neşirim ne haber. Çiçekler balkona çıktı, yeni çiçekler alındı. Hiiiçççç öyle acele yok hepsi yavaş yavaş. Arada incik boncuk aldım kendime kolye küpe yapıverdim. Pazar günüde kendime hediye aldım. Uzun süreden beri okumak istediğim iki kitabı alıverdim kendime. Biri Zülfü Livaneli Leyla’nın Evi, diğeri Ahmet Ümit Beyoğlu Rapsodisi. Ne güzel hediye seçmişim kendime değil mi?


Evet insanın yakınında hastası olunca yaptığı her şeyde kendini suçlu hissediyor. O orda yatarken acılar içinde bizim yaptığımıza bak diye geçiyor aklımdan hep. O yüzden Erkuş’a hadi şunu yapalım şuraya gidelim diyemediğim için ki diyemem de kendime oyalanacak aklımı dağıtacak yollar arıyorum.


Ne çok yazdım yahu:) Şaştım kaldım kendime. Hala performansım yerinde değil gördüğünüz gibi. Elimden geldiğince yazacağım çünkü gerçekten iyi geldi yahu :) Terapi gibi oldu valla. En kısa zamanda her birinize uğrayıp öpücük konduracağım.


Güzel haberle ve keyifli yazılarla dönmek ümidiyle sevgiyle kalın:)))))))

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails