23 Şubat 2010 Salı

forever 21 ortakları aranıyor:))

ya sinirimden ağlamak üzereyim. çok çok güzel eşyalar var burda. çok güzel ayakkabılar ve takılar:((( sepetimi doldurdum yine. ortak arkadaşlar bulsam hemen sipariş vereceğim. yok mu forever 21 tutkunları. arkadaşlar çok ciddyim.3-4 kişi toplaşıp sipariş versek herşey çok ucuza gelir. ya lütfen ama lütfen duyun sesimi kızlar. sipariş vermek isteyen yorum yazsında bir toplaşalım ve sipariş verelim.

süperrr hediyeler

uzun zamandır hediye kampanyalarına katılmayı bırakmıştım ama sevgili handenin hediyelerine kayıtsız kalamazdım.. aslında handenin bloguna uğramıyordum sebep mi tamamen kıskançlık:))) harika makyaj ürünlerini mükemmel kullanıyor. ama herşey bir yana o kadar doğal ve tatlıki kıskanmamak elde değil:))) şaka bir yana bu hediyeler süper şansınızı deneyin derim.. ama katılırken harika video sunu da izleyin derim. o kadar doğal ve tatlı ki yanağından makas alasınız gelir:)) aşağıda linke bir tık..
http://byheh.blogspot.com/2010/02/bu-hediyeler-sizin-olsun-ister-misiniz.html?utm_source=feedburner&utm_medium=feed&utm_campaign=Feed%3A+MakeupIdeasAndEverythingElseByH-e-h+%28Makeup+ideas+and+everything+else+by+H-E-H%29

22 Şubat 2010 Pazartesi

yine kendi sularıma çekildim..uzaktan bakıyorum hepinize.. okuyorum hepinizi ama yazasım kaçtı bir süredir.
tahammülsüzlüğüm artınca, baş ağrılarım için gittiğim beyinci doktorda sinirsel deyince soluğu psikaytr da aldım. nur topu gibi panik atağım var artık. daha öncede geçirdiğim için yenilemiş. ilaca başladık.biraz daha rahatım...ama etrafımda olanlar beni iyileştirmemeye kararlı.

yağızın bir yaş kan sayımı yine düşük çıktı. babası talasemi taşıyıcısı olduğu için yağızın olması yüksel ihtimalmiş. kan şurubu ve takviye vitamin aldık. bu nedir neye yol açar öğrenmek istemiyorum. eşiminde kanı hep düşüktür. ama allaha şükür bir sorunu yok. doktorun dediğine göre korkulacak bir şey yokmuş. önlem alıyoruz dedi. gel de içime anlat doktor diyemedim..

yağız hala konuşmuyor. doktor onun içinde çok erken diyor ama. kendime anlatamıyorum. gel. baba. sürekli kullandığı iki kelime. dede. mama.nene de keyfi gelince. anneyi bir kere çıkardı bir daha hiç. çevredeki bazı salaklar konuşma geriliği var en azından sürekli 4-5 kelime kullanmalı dyor. anne yi mutlaka demeliymiş. doktora sordum senin ne tuhaf çevren var dedi. her çocuğun gelişimi farklıdır dedi. 1 yaşında konuşan çocuklarda var dedi 4 yaşında konuşanda. annem dayısına çekerse 2.5 yaşında anca konuşur dedi. büyük dayısına çekerse 7 yaşında konuşurmuş:))) abimde 2.5 yaşına kadar anlamlı tek kelime çıkarmamış. hep homurdanırmış.

offff ne bileyim.canım sıkılıyor. anlaması falan çok güzel. gördüğü herşeyi taklit ediyor. basit emirleri yerine getiriyor. sokak çocuğu gibi sokaktan içeri girmiyor. hafızası kuvvetli. eşimde bu kadar iyi şeyi görmüyorsun kötüyü görüp kendine dert ediyorsun diyor. ne bileyim işte..

aklıma hep yağızın o duymuyor dediği zamanlar geliyor. acaba yanlış mı yaptırdık bir yerde diyorum. ama duymada bir problemi olsa babayı da söyleymez diyorum..offfff ya canım sıkkın işte. belkide yine kuruntu ediyorum. yarın yağız konuşmaya başladığında hep benden gitmiş olacak yine. değil mi?

neyse ben yine kendi sularımda gezeyim. ara ara buraya vururum..

13 Şubat 2010 Cumartesi

kuaför de cinayet..

başlıktan korkmayın sakın..henüz bir cinayet işlemedim ama dün gerçekten kıyısından döndüm. insanın zevk aldığı birşeyin nasıl eziyete dönebileceğini de anladım. sevgili kuaför beni en büyük zevkimden soğuttuğun için teşşekür mü etsem belamı okusam bilmedim şimdi.
detaylarını anlatayım en iyisi olayında rahat edeyim. benim depresyonun dibinde gezen bünyem yine dün kudura kudura bir hal oldu. iç sesim sürekli korku filimi kvamında
saçlarınıııı kessssssssssss. hadi artık bak hala uzunlar kes şunlarıııııııııı diye bağırıp durdu.
akşam çıkar çıkmaz kuaföre koştum bende. sevgili kuaförümü ekip evin yakınında biraz daha sosyeteye hitap eden mekana gideyim dedim. sadece kaş aldırmak için gittiğim yerde birde saç kestireyim bakayım dedim. demez olaydım. allahtan kalabalık yok. saat:17:50. sevgili kaşçım beni görür görmez
**ayyy yeni almıştık kaşlarını canımmmmmm.
diye yapıştı hemen çok gereksiz bir samimiyet ifadesiyle.
**yok ben saç için geldim saçlarımı kestirecektim.
**ayy çok iyi edersin en azından toplayamazsın artık. hep böyle toplayıp çıkıyorsun eee saçta sarı olunca çok kötü görünüyor.
haydiiii manyakmıdır nedir. ağzını burnunu kır diyor iç sesim ama bu kez dinlemiyorum. ee canım sende benim gibi işte 5 eleman 3 patron. evde bir koca bir çocuk idare etmeye çalışsan, üstüne var olan depresyonu ilaçsız atlatmaya çalışsan, üstüne hep manyak bir arkadaş çevresiyle uğraşsan bırak saç toplamayı çıplak koşarsın
demek istedim ama demedim.uğraşamam şimdi yahu.
**evet evet bende tam bu sepeple kestirecem saçlarımı. acelem de var. kim kesecek saçlarımı
**kimi istersin
**pardon?
yahu sanki başka yere gelmişim beni eğlendirecek adam arıyorum. hangisi diyor manyak yaa. hangisinin marifeti çok diye sor diyor içsesim. yine susturuyorum.
**ya farketmez canım saçımı kimin keseceğini seçmek istemiyorum hadi yerime sen seç..
**peki ozaman x bey kessin.
x bey mekanın sahibi. adamı görseniz ünlü bir modacı yada ünlülerin saçlarından başka saç ellemem modunda geliyor. allahım bırakın küçük dağları, hepsini bu yaratmış. korktum ezildim adamın önünde. konuşamadım. ee zaten bana gerek yok. kaşçı kız yerime konuşuyor. sanki kızı hami seçmişim yahu.
**berfin hanım saçlarını kestirecekmiş. şöle böle bıdı bıdı diyerek kız benim istediğimi sandığı modeli anlatmaya çalışıyor. adam cool. yıkansın bir sonra konuşalım.
len ben bişe konuşmadım dangalak. bir sorsana bana.
neyse hızlı geçiyorum. yıkama önlüktü işlem tamamlanıp koltuğa oturduk.
adam geldi.
**dediğiniz model biraz zor?
hangi model yahu ben model konuşmadım ki.senin şapşal elemanın benim adıma konuştu. kendi önerisini benim fikrim gibi anlattı. yahu kabus mu bu ya?
**beyfendi benim istediğim model o değil. bakın ben arkayı kısa önlerde biraz kat biraz da arkaya göre uzunluk istiyorum. çok bilindik bir model. ama tek fark ben yamuk yumuk istiyorum bu modeli. tek çizgi halinde değil.
**hıummmm bir başlayalım bakalım.
valla b. yedik yaaaa. bu adam beni şebeğe çevirecek anlaşıldı. zaten beni iplemiyorki adam. suratıda beş karış. geldiğim için dövecek az daha. ulen cool görünmüyorsun korkutucusun demek istiyorum. tırsıyorum.
adam bir çanta getiriyor açyor aynanın önüne. allahımm ameliyat masasında hissediyorum kendimi. yada testere filmi. hadi seç bakalım kendini kesecek aleti.zaman başladı hadi doğra doğraaaaa.
neyse adamda çerli çeşit makas. ama bir türlü başlamıyor. allahım ilk makası bir vursa gelir devamı yaaa. lütfen başlasın artık. allahım sonunda atıyor adam makası. santim santim. hatta milim milim. yok bugün çıkamam ben. o arada elemanlar çıkıyor yavaş yavaş. allahım ulen ben bu adamla ve bu kadar makasla yalnız kalırsam. üst katı var birde mekanın. allahım adam beni yavaşa yavaş..ayy düşünmek istemiyorum. en son adam ve kaşçı kalıyor. işte muhteşem ikili. gözümü kapyayaım bari uyuyayım diyorum. adam maşalar takıyor saçıma . ordan bir tel burdan bir tel. bir ciddiyet ya anlatamam görmeniz lazım.
adama bir laf sokayım bari diyorum.
**x bey bu saçı başka yerde kestirsem 20 dakika sürmezdi heralde değilmi?
kaşçı atlıyor
**ya bak işte bizim işimize verdiğimiz değer bu. x bey böledir. çok özenir.
adam sadece aynadan bir bakış atıyor.tırsıyorum.
**ya tabi bende tam onu söyleyecektim. işinizi çok seviyor olmalısınız. yani belli zaten.transa geçiyorsunuz. sanatçı gibi. resim yapar gibi ya da şarkı söyler gibi(yuhhhh ne büyük laf ettim beeee)
işte şimdi yandın kızım. adam gülümsüyor ve
teşekkür ederim diyor.
**öyle olması lazım zaten. ben çok seviyorum işimi.
işte bu konuşmadan sonra adamın bir yerleri kalkıyor ve o milimlik hareketler dahada yavaşlıyor.uzatamıcam daha fazla ki o anı yeniden yaşıyorum.
saa 19:17 de koltuktan kalkıyorum. yok yok yanlış duymadınız.tam tamına 1.30 saat. altı üstü küt bir model.
kalkarken teşekkür ediyorum. ama içimdeki küfürlerin biri bin para. sülalesindeki tüm aile bireyleri nasibini alıyor. adam anlamış gibi
sanırım artık saç kestirmeye gelmezsiniz diyor pişkin pişkin.
şu anda iç sesimi dinlemek istiyorum ama bişey demiyor.
sanırım gelmem diyerek paramı ödüyorum ve arkama bakmadan kuaförden kaçıyorum.
sanırım uzun bir süre kuaföre gidemem. saçlarımı şimdi çok seviyorum ben onun bu hali için nelere katlandım birde sevmeyeyim mi?

8 Şubat 2010 Pazartesi

berdilelin kampanyası

sevgili berdilel yine çok şık sticker dağıtıyor..şartları okuyup yarışmaya katılmak için aşağıda linke tık lütfen:)
http://berdilel-hertelden.blogspot.com/2010/02/blog-post.html

4 Şubat 2010 Perşembe

ondan .bundan


buda yeni yaptığım header çalışmam. birde istek üzerine sevgili elçinime yaptım. oda bloguna koyduğunda onuda yayınlayacağım. iş zevkli bir hal almaya başladı. her gün bir header yapasım var:) bakalım bu istek ne kadar sürecek:)
bunun dışında hayat aynı monotonluğuyla devam ediyor. yağızı sorarsanız iyi. burnu bir karış sümüklü gezmeye devam ediyor. artık tam anlamıyla yürür durumda. önceden düştüğünde bir yere tutunmadan kalkamazdı. şimdi onuda öğrendik vay tutabilene..dün ablam hava almak için dışarıya çıkarmış. çıkış o çıkış içeri geçirene kadar akla karayı seçmiş:)
ben sadece duyduklarımı anlatıyorum. bu aralar hava çok soğuk olduğu için geceleri de annemde kalıyor. ama şans bu ya annemdeyken geceleri hiç kalkmıyormuş:)sabah da saat 7-8 gibi uyanıp mamasını yiyip tekrar 10 a kadar yatış:)
bugünlerde yeni bir projem var. annemler evlerinin yan tarafında ki boş araziyi aldılar. yaklaşık 280 metrekare. etrafını çevirip işletimini bana verecekler:) ekim biçim peyzaj bana ait:) günlerdir onun hayalini kuruyorum. internetten ordan burdan her yerden fide araştırıyorum. kafamda şeklini çiziyorum:) yani günlerdir bahçeyle yatıp bahçeyle kalkıyorum. herkese haber saldım, fide bağışında bulunmak isteyen ya da tohum paylaşmak isteyen bana ulaşabilir:)))
şaka bir yana yağızla büyüyecek ağaçlar. onun adına onun için yapıyorum zaten. tabi diğer küçük detaylar da kendim için:) bu pazar başlayacak çalışmalar bakalım. bol bol havadis veririm sizlere merak etmeyin. şimdilik bu kadar..öpüldünüz

3 Şubat 2010 Çarşamba

Joy'un CHOCCHILI ev terlikleri

Chochili Ev Terlikleri
*Geri Dönüşüm :Terliklerimiz ,çevreye % 100 duyarlı ve geri dönüşümlüdür.
*Yıkanabilir: Çamaşır makinesinde yıkanabilir,hijyeniktir.
*Hafif: Ayağınızda olduğunu bile farketmezsiniz :)
*Şık: Rengarenk seçenekleriyle çok şeker ve yumuşaklar.
Terliklerimize ulaşmak için TGAR

Daha önce birkaç arkadaşıma fikirlerini merak edip hediye olarak yolladığım chochili ev terlikleri hakkında birsürü mail aldım...
Beğenmenize çok sevindim ve verdiğiniz fikirlerle gerçekten yeni modeller üzerinde çalışmaya başladık...Şimdi hediye yollayamadığım diğer blog arkadaşlarımla bir yarışma yapmaya karar verdim...
*****Blogunuzda chocili ev terliklerini tanıtıp bize yeni birkaç fikir verirseniz velinkinizi bana Mail olarak atarsanız, HER 10 KİŞİDEN 1 KİŞİYE chochili ev terliği hediye edeceğiz...
******kazanmanız halinde size mail atılacak ve istediğiniz model sorulacaktır :)
(10 şubata kadar vaktiniz var...)

ayrıntılar için buraya


joy'un terlliklerine baktım özellikle alaska modeline bayıldım. kullanmış olsaydım daha detaylı bilgi verebilirdim belki ama şu anda sadece gördüğümü yazıyorum:) ayrıca benim fikrim terliklere biraz süs detayının eklenmesi:) yani bahsettiğim öyle incik boncuk değil ama bir ponpon bile biz kadınların havasını değiştirecek kanısındayım:) bu benim fikrim tabi ki sevgili Joy:))) tabiki bu halleriyle de çok rahat ve güzel görünüyorlar:)

2 Şubat 2010 Salı

header çalışmalarım..

header çalışmalarım devam ediyor..aslında biraz daha yaratıcılığa ihtiyacım var:)
internet kafayı yediği için aslında çok bişey yapamıyoum.ama çok eğlenceli.ufak ufak başladık bakalım inşallah daha da geliştirebilirim. internet sürekli koptuğu için blog için çok fazla bişey yapamıyorum. bu yazıyı bile yayınlayıp yayınlamayacağını bilmiyorum. o sebeple kısa tutayım da hemen yayınlayayım her an kesilebilir:)

1 Şubat 2010 Pazartesi

BU BÜNYE GÜNEŞ İSTER..



Ben aralık çocuğuyum..Bildiğin kış ayı.. Ama ait hissedemedim bir türlü kendimi.. acaba anne karnına düştüğü mevsime mi ait oluyor insan ??? Sanki yıllardır kış ayındayım..Çok uzun zamandır yüzüme güneş vurmamış gibi. Halbuki bu yaz iliğimi sömüren çukurova sıcağından sonra söz kışın güneş diye tutturmayacağım demiştim kendi kendime..Ama gördün mü tutamadım sözümü yine:)ya bu karlı harbi soğuk memleketler yaşayan insanlar her gün oturup ağlamazlar mı? Benim şurda gördüğüm toplasan 2 aylık soğuk rüzgar ama benim ankisiyetim tavan yapmış durumda(gerçi onun tavan yapması için mutlaka bir nedeni var)
yukarıda caaanımm resimde ki gibi bir sahilde yaymak istiyorum kendimi..ne bileyim kızgın kumlardan sulara atlamak istiyorum.. derimde oluşan yanıklarla baş etmek istiyorum..bikinime giren kumlara sinirlenmek istiyorum. Oda yetmez kendimi ıslatılmış kumla gömmek istiyorum.. Yani beni ne kadar gıcık etse de bu saçmalıkları yapmak istiyorum:)))oğlum benim kapının dışına çıkma hastasın üşüteceksin çığırtılarımdan kurtulsun ve rahat rahat donla atletle evde cirit atsın istiyorum..Yavrucuğumum kapının önünde kedi yavrusu gibi ağlamaları bitsin ve özgürlüğüne kavuşsun istiyorum.. zavallı yavrucak yaşadığını hissetsin, hayatın bir odanın içinde geçmeyeceğini anlasın istiyorum..((yahu nereden geldik bu hayata bit kadar odada bir ömür nasıl geçecek diye düşünüyor sanırım evlat)))
geceleri üzerimde onca ağırlıkla uyumak yerine sere serpe uyumak istiyorum..sıcak içecekler yerine buz gibi su içmek istiyorum. Ne bulursan giy üzerine tarzımdan atleti giy çık tarzına terfi etmek istiyorum.. ya anlayın işte bu bünye güneş ister,yaz ister..ne kadar yakınsam da sıcak havalardan hasretim tavan yapmış durumda..Güneş duası bilen var mı??

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails