18 Haziran 2008 Çarşamba

^^Özet^^

Yazmayalı hayatımda çok değişiklik yok. Hala bol ögggglemeli, sefil uyumalı, tatsız tuzsuz günlerim devam ediyor. Geçen gün alt komşumuzun söylemiyle- ki 2,5 senedir ilk kez merhabalaştık- benim sabah akşam ögglemerime bütün apartman sakinleri şahit oluyormuş. Allah’ım ne utanç verici. Artık apartmanda kimseye görünmemek için ekstra çaba sarfetmem gerekecek. Yoksa kadın erkek çoluk çocuk o tuhaf acınası ve bir o kadarda iğrenç sesleri çıkaran beni parmakla gösterecek:))))))) rezalettttttt

Geçen akşam arkadaşımızın düğününe gitmek için hazırlanırken bir şok daha yaşadım. Hiç yemek yiyemezken nasıl oldu da kıyafetlerimin hiç birine giremedim anlayamadım. Şaşırdım:)En bol pantolonlarımı denedim yemedi anacığım. Geliyorlar ama kapanamıyorlar. Hal böyle olunca giydim bir elbise oda zar zor gittim. Ee şimdi ben dolap mı yenileyeceğim nasıl olacak diye düşünüp duruyorum. O kadar kıyafet ne olacak nereye gidecek bilmiyorum ki. Hayır daha şimdiden giremediysem bir daha hiç giremem diye korku kaplamadı içimi desem yalancı olurum:))

Bahçemle sulamak dışında ilgilenemez oldum. Ama onlar bana yardımcı oluyor. Petunyalar gürleşmiş. Her balkona çıktığımda mis gibi kokularını çekiyorum içime. Aldığım yeni sakızlı sardunyalar çiçeğe durmuş. Afrika menekşem bile çiçek açmış. Hatta dalından acaba tutar mı diye denediğim dal bile mini mini yavrular vermiş. Bu en sevindiğim olaydı. Ya o kadar ilginç ki birde. Fotoğraflayıp göstermem gerekenlerden biri bu. Yeni aldığım daha doğrusu hediye gelen bir çiçek var. Adını bende bilmiyorum. Sarmaşıkgillerden sanırım. Açık eflatun renkte çiçekler açıyor. Resmini koyduğumda aranızdan biri adını söyler belki. Edindiğimde üstünde bir iki çiçek vardı. Bu sabah batkımda hem tomurcuk dolmuş hem de çiçek. Yani bahçede şenlik devam ediyor. Ama ben bu sene bu şenliğin tadını çok çıkaramadım. Hatta size bile yaşatamadım. Bir başlasam devamı gelecek ama önce fotoğraf çekmem gerek. Eve gidince bir saat ayakta kalabilsem olacak ama nafile canlarım. Şimdilik sözlü idare edin beni. Resimli yazılara geçmem yakındır:)))

Benden şimdilik bu kadar. Hayatım eski düzenine kavuştuğun da bende normal insan haline döndüğümde anlatacak paylaşacak çok şey olacak. Değil mi? Yani ben normale dönecem diye umut ediyorum. Hayır bu böyle devam edecekse biri beni bu rüyadan uyandırsın:)))))
Öpüyorum hepinizi.sevgiyle kalın canlarım.

16 Haziran 2008 Pazartesi

^^Geç Oldu,Güç Oldu^^

*her şey 23 mayıs akşamı yürüyüşten dönerken şu uğursuz cümlemle başladı. İnsan kendi kendine nazar değebilirmiş öğrenmiş bulunuyoruz.
---Canım ben kendimi hiç hamile gibi hissedemiyorum. Sence hamile olmayabilir miyim?
---Saçmalama yahu o nerden çıktı şimdi?
--- E bende hiç belirti yok herkes mide bulantısı, baş dönmesi ögg lemeler falan yaşıyor. Bende tık yok yahu. Korkuyorum birde fırtına öncesi sessizlik midir nedir.(Ki hayatımda ne çok iyi gitmişse korkmuşumdur) hayır çok pis bir şey çıkmasında altından.
---Hayret bir şey sin canım. İnsanlar olmasın diye dua eder sende niye olmadı diye hayıflanıyorsun

*Şu yukarı da okuduğunuz bire bir cümlelerin gecesinde bendeniz çok şiddetli kasık ağrılarıyla uyandım. Ki öyle böyle değil ağzımı açıp eşimi bile uyandıramadım. İçim sökülüyor sandım. Lavaboya gittim geldim ağrıdan sızıdan döne döne uyuyakalmışım. Sabah zar zor işe gittim. Baktım olacak gibi değil izin aldığım gibi önce eve ardından doktorumuza. Tahliller ultra son derken sonuç. Kum döküyorsun. Haydiiiiii. Ben demiştim bu hamilelik belirtisi değil kum döküyorum:) Tedavide yok Git dört litre su iç. Tabi ki sonunda eşime haber verdim. Bizimki esti gürledi. Ne diye uyandırmazmışım her şey olup bitince mi aranır . Sen yarın doğuma da tek başına kalkar gidersinde ben doğurdum diye beni ararsınlar. Hayır garibim kendini dışlanmış mı hissetti ne? Hâlbuki ben gece endişelenmesin diye uyandırmadım. İşte erkek milletine iyilik yaramaz:)

*Günde 4 litre su hak getire ben su içemez oldum. Ağrılar bulantılar baş dönmeleri derken 26 mayıs akşamı ben dedim dayanamıyorum beni doktora götürün. Ailece gittiğimiz çok iyi ve güvendiğim pratisyen doktorun muayahanesine gittik. Adam hemen aldı ve utrasonla baktı. Doktorun yüzünden anladım zaten kötü bir şey olduğunu. Saymaya başladı kum, iltihap, bir böbrekte taş,idrar yollarında kanama ve ne yazık ki düşük tehlikesi!!! Yahu yeni başlamıştık daha ne oldu şimdi. İnsan nazar değerde bu kadar mı değer? Doktorumu sordu. Kendisinin de ortağı olduğu hastanedeki doktorun adını verdim. Hatta şikayet ettim. Madem böyle bir tehlike ver neden bana söylemez nasıl doktorla çalışıyorsunuz diye. Oda bazı sebepler sundu beni ikna etti ve hastanesindeki diğer doktora yönlendirdi.

*Ertesi gün gittiğimiz doktor gayet ilgiliydi. Dış görünüşünden yaşından ve konuşmasından tecrübeli olduğu belliydi. Ultrasona aldı beni hemen eşimde geldi ve ilk kez bebeğin nokta halini ve o haldeki kalp atışını gördük. İlginç bir duyguydu. Ben ekrandan çok eşimin yüzüne baktım ve çok keyif aldım. Düşük tehlikesi olduğunu teyit etti ve 7 günlük raporla birlikte 2 ilaç verdi.

*Bu yedi günlük ürede ne ağrılar ne bulantılar atlattım artık anlatmayayım. 7 gün sonrası tekrar gittiğimizde bebek için tehlike kalmamıştı. Yapılan onlarca tahlillere göre de benim sağlığımda da bebek için risk taşıyacak herhangi bir risk yoktu. Ama ağrılarım devam ettiği için bevliye servisine sevk etti. Orda da tahliller ultrasın derken. İltihap kum ve idrar yolları kanamasının devam ettiğini öğrendik. Ama yine ilaç ya da tedavi yok. Bol su içilecek. 3 günde oradan rapor aldım. Haziranın 7 sinde işe başladım.

*Offff hastane raporu gibi oldu yahu. Hayır şimdi yoktum şu oldu bu oldu yazamadım desem ayy yine mi diyeceksiniz inandırıcı olmayacak. Ama böyle belgeleriyle ortaya koyunca ayy kızcağız haklıymış diyebilirsiniz gibi geldi de:)))))) şimdi daha iyi sayılırım. Sabah ve akşamki lavabo önü geberene kadar ögggglemeleri, banyo yaparken suyu görmeyeyim diye hiç gözümü açmadan yıkanacak kadar sudan uzaklaşmamı, en sevdiğim yemekleri bile yiyememeyi, baş ağrılarını, iş yerinde masa üzerlerinde sersefil uyumaları ve daha nicelerini saymasak iyi sayılabilirim. Ama yinede şükür çok şükür diyorum. Hepinizi takipteyim buraya yazmadım diye yoktum sanmayın. Sık sık yazmak istiyorum anlatacak çok şey var. Bahçe bensiz kaldı. Size gösterilecek neler vardı oysa.Hoş hala var ama fırsatı bir bulabilsem.

Çok uzun oldu. Şimdilik gideyim ben.Başıma bir şey gelmezse geleceğim ve yazacağım. Artık kısmet diyorum yapacak bir şey yok:))))) hepinizi öpüyorum canlarım.

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails