30 Ağustos 2007 Perşembe

"Bahçede Şenlik Var"

2 gündür sabahın köründe (iş nedeniyle)çıktığım ve gece döndüğüm(gezme nedeniyle) evimin küçük balkonunda şenlik varmışta benim haberim yokmuş..aaaa benim uğramayışımı kutluyor çiçekler heralde..dün erken gittiğim için kendimi balkona atıverdim çiçeklerim ölmüştür endişesiyle ..birde ne göreyim biraz büzüşmenin dışında coşa gelmiş benim yavrular..yandaki kırmızı fındık gülüm..kendisi çok tembel olmasına rağmen çiçeklenivermiş.ayy yok bunları ben rahat bırakmıyordum sanırım..2 gün uğramamışlığım yok şimdiye kadar ya ..allahım bitkiler bile bende bıkıyor..halbuki burda yazdıklarımdan çok bişeyde anlatmıyordum ki:))
şu yanda gördüğünüz karanfili mayıs ayında çiçekçiden almıştı erkuşum..ve çiçekçi amca eve götürün 10 gün sürmez çiçek verir demişti..10 gün arkadaşlar yanlış anlamayın..ağustos geldiğinde benim karanfilin boyu nerdeyse bir metreye varmış ama çiçek nedir görmemiştik..ümidimi kesmiştim ki ufak tomurcuklar görünüvermişti..eee 10 gün dür o tomurcuklardanda kıpırtı görmeyince yok bu seferde olmayacak demiştim..ve sürpriz,dün kendini göstermeye başlamış..uğursuzluk bendeymiş:))yalnız ip ile tutturmam gerekiyor..başı öne eğilmiş..sanırım yukarıya doğru ip ile tutturursam daha sağlıklı olur....sürprizler bukadar sanıyorsanız yanılıyorsunuz canlarım..yaklaşık 2 ay önce gittiğimiz tekir yaylasından 1 adet kırmızı gül almıştım..eve gelip saksına yerleştirmiştim..1,5 ay ses seda çıkmamıştı kendisinden..tomurcuğa durduğundan beri ha gayret canım diye gaz vermelerimin sonucunda dün aşağıda gördüğünüz halde buldum kendisini..gerçi tek bir tomurcuk var üzerinde..ama buda iyi bir gelişme..yani anlayacağınız bahçemde şenlik var..artık çiçeklerimle 2 günde bir buluşmaya karar verdim..gerçekten kafalarında dır dır konuşmak çokta iyi değilmiş..kim söylediyse çiçeklerinizle konuşun diye yalan söylemiş:)))çiçeklerim bana biz kendi irademizle haraket ederiz dedi resmen..bence bu şenlikten çok isyana benziyor..bak şimdi aklıma geldi..ne olursa olsun adı bence harika ,onları böyle görünce hiç bir şey düşenemiyorum kötüye dair..zaten onlar değilmi beni bahçeli bir ev hayaline sürükleyen...söz verdim onları kurtaracağım bu daracık balkondan...:))) yazımı beni bu bahçe hevesine düşüren, çiçeklerin dünyasıyla tanıştıran sevgili http://ehlikeyifbahce.blogcu.com/ ya teşekkürlerimi sunarak bitirmek istiyorum..ayy ne resmi bir bitiş oldu..bahçede şenlik var,zilleri göreyim:)))bu daha iyi değil mi?

"ciğer sote -yeşil soğan salatası"

ciğer sote yada ciğer tantunide dediğimiz bu yemeğin hem yapılışı kolay hemde lezzeti harika..yanına yapacağınız taze soğanlı salata da lezzetine lezzet katacaktır.


MALZEMELER
(2 kişilik)
300 gr ciğer
2 adet küçük boy soğan
bir diş sarımsak
2 domates
bir tatlı kaçığı salça
bir fincan sıvı yağ(kahve fincanı)
tuz,karabiber,kimyon,pul biber
isteğe göre maydanoz


YAPILIŞI
ciğeri rondodan geçirip kıyalım..kıyılan ciğeri tencereye alıp su ekleyelim ve haşlayalım.rengi değişen ve yumuşayan ciğerin fazla suyunu dökelim..suyunu çeken ciğere bir kahve fincanı sıvı yağı ve yemeklik doğradığımız soğanı ekleyelim.soğanlar yumuşayınca bir tatlı kaşığı salçayı(domates ya da biber salçası)ekleyelim..5 dk kavurduktan sonra rendelediğimiz domatesi ekleyelim..baharatlarıda ekledikten sonra kapağını kapatıp kısık ateşte bir 10 dk daha pişirelim ve ocağımızın altını kapatalım..dilerseniz servis sırasında üzerine kıyılmış maydanoz ilave edebilirsiniz..afiyet olsun.



SALATA

malzemeler:
3 adet taze soğan
2 adet domates
1 adet salatalık
tuz,sumak,pul biber,kuru nane
zeytinyağı
nar ekşisi

yapılışı:
taze soğanlar küçük küçük doğranır.tuz,sumak ve pul biber eklenip el ile ezilir.soğana soyulup küçük küçük doğranmış domates ve salatalık eklenir.kuru nane ve zeytinyağı eklenir.damak zevkine göre nar ekşisi ilave edilip servise sunulur.afiyet olsun.

"et suyuna şehriye çorbası"

Dün eve gider gitmez yemek telaşına düştüm..bir önceki gün kayınvaldemlerde ,ondan önceki günde annemde yemekteydik..iki gün kafam rahattı..ne demişler yemek bulunca yanaş,dayak bulunca kaç...dün eve gidince dolaba bakındım ne var ne yapabiliriz diye..difrizdeki et suyu ve haşlanmış eti görünce hemen et suyuna şehriye çorbası geldi aklıma..anneciğim pazar günü et suyu yapmış, bana da iki yemeklik ayırmıştı..eve gelince yapacak bir şey bulmadım ve iki ayrı poşete doldurup difrize attım..annem dana etinden yapıyor et suyunu...sizde yapmak isterseniz etinizin üzerini kaplayacak kadar suyu ekleyip etler birbirinden ayrılıncaya kadar haşlayın..su eksildikçe su ekleyebilirsiniz..isterseniz hemen isterseniz bir ay içinde tüketmek üzere poşetlere doldurup dondurucunuza atabilirsiniz..yemek yaparken herşeyi göz kararı yapmaya alışık olduğum için, ölçü vermede çok zorlandım..yaptığım herşeyi ölçülendirip tartarken saat 9 gibi ancak yemek yiyebildik:))gelelim çorbamıza.

Et Suyuna Şehriye Çorbası
(3 kişilik)
3 bardak et suyu+3 bardak su
bir kase dolusu haşlanmış et
yarım fincan arpa şehriye
yarım fincan sıvı yağ
2 domates
1 yemek kaşığı salça(domates salçası kullandım ben)
bir çay bardağı dolusu haşlanmış nohut
tuz,nane

YAPILIŞI:

6 bardak suyumuzu tencereye boşaltıp etimizi ekleyelim..ayrı bir tavada kızdırdığımız yağda salçayı kavuralım...kavrulan salçaya rendelenmiş domatesimizi ekleyip kavuralım...sosa naneyi ve tamak tadımıza göre tuzu ekleyelim..bu sosu kaynayan suyumuza ekleyelim..bir taşım kaynattıktan sonra haşlanmış nohut ve şehriyeyi ekleyelim..şehriyeler pişince ateşten alalım.afiyet olsun..

28 Ağustos 2007 Salı

"mavi inci"



en sevdiğim renk mavidir benim,ve mavi renk inciye okadar yakışmışki..dayanamadım aldım hemen..kılipsler hazır satılıyor..incileri metal aparatla süsleyip çiviyle tutturuyoruz..küçük bir halka ile kılipse bağlıyoruz..

"yeşil"


bu küpeleri aldığım yeşil tişörtüme uyumlu olduğu ve rengi çok hoşuma gittiği için yaptım..takıya yeni başlayanların bile çok kolaylıkla yapabileceği,basit bir küpe..2 boncuğu ayrı ayrı küçük boy çivilere geçirip, çivi uçlarını kapatıyoruz..2 boncuğu birbirine tutturup halka yardımıyla çengele monte edyoruz..küpeleriniz hazır:))

"küpelerim"

incik boncuklarım bölümüne yeni yaptığım küpelerimle başlayayım istedim.resimler çok net çıkmamış olabilir..kusura bakmayın arkadaşlar resim çekme konusundada yeniyim çünkü:)))bu küpelerimi mersin çiçek pasajındaki boncukçudan aldım..3 rengi ni yaptım..lila,siyah ve yeşil.4 parçadan yapılıyor.damla şeklindeki kristal,üzerine geçirdiğimiz metal aparat,çivi ve kulak kısmı için halkası..aşağıdakilerde siyah ve yeşil renkteki küpelerim..










27 Ağustos 2007 Pazartesi

"Haftasonu"

üç günlük aradan sonra yine karşınızdayım..alkışları ve tezahüratları duyar gibiyim..canlarım benim..güzel bir okadar da yoğun bir hafta sonu geçirdim..bu arada sınav fena geçmedi. yani sorular ve cevaplarımı hatırlasam nasıl geçtiğini tam söyleyebileceğim ama:))ayy ne heyacandı allahım..ben öss de bu kadar heyecan yapmadım:))sınav sonrası annemlerdeydim...komşularıda toplayıp bi çay faslı düzenledik..akşam üzeride ablamı alıp benim eve geldik..benim ev biraz dağınıktı da..toparlamada ablam yardım etti bana..akşam da bizde kaldı..sabah kahvaltısına anneciğimide arayıp şöyle misss gibi pazar kahvaltısı yaptık..ama benim iştah haddinden fazla açık olduğundan daha öğleni görmeden kısır sevdasına düştüm..bu arada akşam menüsü nohutlu tavuklu pilav ve fırında tavuktu..ama fotoğraflarını çekemedğim için tarifi vermemin anlamıda yok sanırım...en kısa zamanda yemekleri tekrarlayıp tarifini vereceğim..ve öğleden sonra benim bayıla bayıla yediğim hatay kısırını yaptık..hatay kısırı bizim yaptığımızdan farklı oluyor..en büyük fark biz bulguru sıcak su ile ıslayıp yumuşatırız ama hatay kısırı çiğ bulgurdan yapılıyor..çiğ bulgur çiğ köfte gibi yoğurularak yumuşatılıyor..bunuda en kısa zamanda yapıp tarifini vereceğim..kısır partisinden sonra çay molası ve mayışmış bir insan topluluğu(ablam ve ben hariç)çünkü biz iki saat sonra ton balıklı salatamız ile yemek maceramızı devam ettirdik:))))hayır obez değiliz ve bu kadar yemeye öle kocaman göbeklerimiz yok:)))sinir bozucu değilmi..akşam 7 gibi de katılmamız gereken nişan törenine doğru yol aldık..saat 10 gibi yeniden evimizdeydik erkuş'umla..aaa bak bu yazıda ondan bahsetmedim..görünce çok kızacak:)))tabi bütün bu olayların olurken benim bitanecik kocam öyle uyumluyduki...onu bukadar sevmemin sebeplerinden biri de bu..uyumu..söz veriyorum erkuş'um seninle ilgili upuzun bir yazı yazacağım... bir hafta sonumuzuda ailemizle sevdiklerimizle geçirdik..dilerim bütün insanlar günlerini böyle huzurlu ve sevdikleriyle geçirir..

24 Ağustos 2007 Cuma

"yalnızlığım,seni kimle paylaşayım"

Geldim baktım hala yalnızım..kardeşimm yanlış bişeyler mi yapıyorum nedir??? kimse beni sevmedi mi? arayan soran yok...erkuş'um bile merakta..beni arayıp ,hala kimse yok mu diyor..yokk canım hala yok..üzülme daha çok yenisin...evet yeniyim...ama aynı zamanda yalnızzz...:((((ayyyy tamam baymayalım sabah sabah içimizi..kendi başına takıl işte amma ilgi meraklısısın ya..herzamanki gibi herşey anında olsun istiyorum sanırım...tamam sakinleştim..hala işyerindeyimm..yeni gelecek elemanı bekliyorum..ne zaman geleceği belli değil..al bide bunla uğraş..ne yapceksin ki başka:))) burdan kurtulayımda başka bişey istemiyorum..
Akşam erkuş'umun toplantısı vardı..eve gidince ilk iş bahçeye uğramak oldu..ay bahçe deyincede öle ev önü toprak mekan sanmayın..altı üstü şey kadar bir balkon...avuç içi kadar canım..öle daha ilk günlerden ağzımı bozarmıyım ben..:))))) çiçeklerin sularını verdim..kesmedi..o gazla..saksılarının değişmesini bekleyen 2 gülüm vardı..biri sarı diğeri kırmızı fındık gülüm...onların saksılarını değiştirdim..baktım annemlerden aldığım demir saksılık pas içinde..ne zamandır boyanmayı bekliyor..evdeki artık yağlı boyayla bir güsel beyaza boyadım..tabi balkon toprak içinde...o arada erkuşum da geldi..o bir yandan su taşıdı bende balkonumuzu temizledim..tabi bu arada ben yemeği tamamen unutmuşum...baktım bizimki aç kurt ve hayatta açlığa tahmmülü yok..dedim şöyle harika bir kahvaltı yapalım...dolapta duran haşlanmış patateslerin yanına ikide yumurta haşladım..bir güzel patates salatası hazırladım..işlem tamam..yemekten sonra ben sınava çalıştım bizimkide tv ye daldı..ne sınavı mı? canlarım ehliyet sınavı:))))geç olsun güç olmasın..evet benim ehliyetim yok ve araçta kullanamıyorum..ama ön koltukta erkuşumun yanında çokta güzel oturuyorum:)))))
herşey biryana hala sayfam ne ile ilgili olsun karar verebilmiş değilim..öyle usta olduğum bir konuda yok ki herşeyden azar azar..biraz yemek,biraz bahçe,biraz incik boncuk...ee ozaman karma bir site olsun...hepisinden azar azar, zaten fazlasını isterseniz de yok ki:)))))

23 Ağustos 2007 Perşembe

"Özgürlük"

İşte sonunda bittiiiiii...aslıcin'in başlattığı işini sevmeyen terk etsin kampanyası gibi oldu..onun yazısını okurken iç geçirmiştim....oldu...istifa ettim ve fırsatçı müdür bunu kaçırmadan patronlara kabul ettirdi...artık işsizim....maddi ve manevi sömürülmeye son...gerçi içerdeki haklarımı alamayacağım ama gün geçtikçe de içerdeki haklarım çoğalacaktı...offfffffffff yine de içim burkuldu...zaten hiç arkadaşımda kalmamıştı..hepsi benden önce işten çıkmıştı..canlarım benim..evime kavuşacağım 10 eylülde(ihbar süresi)..hakkımızda hayırlısı olsun..biraz kafa dinleyeyim ve evimin tadını çıkarayım...hem buraya uğrayan arkadaşlarım olur belki...onlarla taklırız..olur mu acaba? gerçi hiç umudum yok ama!!! sanırım burası benim günlüğüm olmaktan öteye geçemeyecek...neyse onunda hayırlısı...öpüyorum sizleri...YAŞASINNNN ÖZGÜRLÜÜÜÜÜKKKKKKKKKKK...

"Kararımı Verdim"

Evet bugün bambaşka bir sevinç var içimde...sabah işe geldim masama oturdum ve dedimki tamam kızıım berfin tüm cesaretini topla ve istifa mektubunu ver...artık seni maddii manevi sömürmelerine izin verme..hemen erkuşum'u(eşim..hayır rossi yazısını yazdım ama ona rossi diye hitap etmicem)) aradım...
--canım ne yapyorsun?
--çalışyorum canım sen?
--bende istifa mektubu yazyorum..bak son kez sölüyorum çıkayım değil mi?
--çık canım ya..yeter..hemen ver istifanı çık git eve
--hayır canım ihbar süresi var beklicez:)))))
--iyi tamam.benden bahsettin mi yazdınmı yazı sayfana!!!!!
--ya ala ala çattık kardeşim...ne yazcam ya dün yazdım ya dellendirme beni
--eee kim okumuş?
--sadece ben ben ben başka kimse yok..hala meşhur olamadın ne yapayım şimdi ben..tövbe ya..birde eda var...başka kimse yok
--tamam biz oraya değişik birşeyler yapalım dikkat çeksin gelen giden çok olsun:)))))konuşalım akşam.
--tamam hatta sende bir sayfa aç birbirimizin reklamını yaparız erkuş'um..
--tamam güzel fikir...öptüm görüşürüz..haaa ver hemen istifa mektubunu
--tamam sağol canım!!!!sende pazar payını nasıl artırırız onu düşün!!!
istifa mektubunu tamamladım ve müdürü aradım...önemli bir konu var konuşmamız gerek beni ararmısınız dedim.tamam dedi..sıra geldi anneme haber vermeye...anne aranır..
----annecim neler yapyosun kim var??(bizde hep birileri var)
---komşum var kahve içyoruz.hayırdır niye bu kadar keyiflisin?
---istifamı yazdım ve birazdan vercem..
---maşallah istifada bile sevinyosun bu kadar..eminmisin?iyi düşündünmü?
---evet anne düşündüm.yazdım bascam istifayı öğleden sonra..hem ne varki zaten şubat gibi de bebiş düşünyoruz o zamana kadar dinlenirim..sonrada bakarız...
---iyi iyi tamam ozaman hayırlısı olsun annem..çık daha iyi olur.(bebeği duydu ya )ee bu arada daha şubata kadar mı düşünmüyosunuz öle planlı olur mu bu işler ala ala (sonradan şubatı idrak etti canım benim)neyse hadi öpyorum seni
---bende görüşürüz..
annedende onay alındı..msnden arkadaşlara haber verildi...aman erkuş'um kocacım onay verdikten sonra diğerleri problem değil..zaten sadece onun parasını yicem:))))))kocacım şaka alınma sakın...çok duyguludur benim kocam alınır...evet dostlar istifam hazır..şimdi tek problem bu işi benden başka bilen adam olmadığı için istifamı kabul edip etmicekleri....bekleyip görcez yazarım ben size...şans dileyin.....

22 Ağustos 2007 Çarşamba

"Rossi kim? 2"

....(berfinin kocası)ismi ne peki bu sayfanın?
.....(berfin)berfin koydum canım
.....aaaaaaaaaa(berfin doğmamış kızımızın ismi:))))
.....evet..hem bugün eda bana msj bile attı
....eda kim?
..onunda sayfası var bir sürü arkadaşım olacak düşünsene
.....tamam ama benden de bahset
.....!!!!tamam canım edecem söz...
konuşmaların ardından annemlerdeyiz...barbunya pilav menümüz..ellerine sağlık annecim..40 dk sonra böreğimiz gelir..çay börek faslı saat 10 a kadar sarkar..canım hadi daha asker yollıcaz..arabaya binilir...annemlerin bi sokak aşağısında kayınvaldemler var ve ben bu börekten benim canım babacığıma yedirmessem boğazımdan geçmesss(kayınbabama hastayım)evet yarım saat te orda oturulur...ve asker evine yol alınır...saat 12 de canım arkadaşımızı Ankara'ya yolcu ederiz..otogar tam bir mahşer günü...bir yanda halay çekenler,bir yandan ağlayanlar,davullar zurnalar...duygu karmaşası...oynayayım mı ağlayayım mı arasında bocalayan bir berfin...ve koşturmanın ardından saat 12.30 civarı eve varılır ve işte en sevdiğim kısmı uyku vaktiiiiii.
geldik başlık taki rossi kısmına...
öğle yemeğinden sonra koca aranır...
...(berfin)canım ne yapyosun?
...(kocası)çalışyorum
.....hıııı sevindim:)))
...sen ne yapyosun?
...sayfamdayım yazı yazyorum siliyorum.bilyomusun benim dün yazdıklarım silinmiş..
...aaaaa niye?bu arada benden bahsettin mi?
....ya canım senden nasıl bahsedyim ne anlatyım anlatacak ne var ala ala taktın canım ya
....dün dedin ya bahsedcem diye
...tamam canım bahsedcem ama sana bi isim bulamadım ki daha senden ne diye bahsedcem hadi bul bakalım bana bir isim yani kendine
....(çok düşünmez)buldum rossi
...rosy mi one ya köpek ismi gibi allahım inanmıyorum o kim ya
....rosy değil rossi..futbolcu..bak ne kadar yaratıcıyım değil mi?*?
...evet yaaa harikasın canım..bu yüzden aşığım sana..tamam canım pardon rossi şimdi kapatmam gerek..rossi diye bahsedcem senden..
....tamam valentıno görüşürüz..
...heyyyy o kim
...futbolcuuuu..hadi işim var öpyorum seni
...allahım ya..tamam canım kapat ve senin asker arkadaşın değil,karın olduğumu hatırlayana kadarda arama beni....rosiiiiiiii...

"Rossi mi?"

Aslında rossi meselesine gelmeden önce dünden başlasam daha iyi olacak sanırım..salı akşamı yani dün...aslında öyle çokta yoğun bir akşam düşünmememize rağmen ne olduğunu nasıl olduğunu anlamadık..ama en son evimize girdiğimizde saat: 12.35 'ti...plan şu idi..iş çıkışı annemlere gidilecek..en fazla 1 saat oturulacak ve askere gidecek olan arkadaşımızın yanına uğranacak,ordan eve gidilecek...tahminen saat 10:00 gibi evimizde olunacaktı...ama gel görki evdeki hesap çarşıya uymadı...iş çıkışı evde bekleyen kocaya yetişmek için(evet benim bir işim var ve eşim çoğu zaman benden daha önce evde oluyor) acele edilir. ama servisten inerken koca arabayla hareket eder. hemen telefona sarılır berfin:
...(berfin)hey beni bırakıp nereye gidyorsun?
...(kocası)aaa sen nerdesin?
...evin önündeyim ve sen hala devam edyorsun?
....beni görüyormusun!!!!evet işim var sen eve çık ben döncem hemen?
....ya sanırım benim anahtar evde kaldı ?
.....aaaaaa ne yapalım ozaman aşağıda bekle biraz ben hemen döncem?
gerçekten işin olduğunu bilmesem ben sorarım sana aşağıda bekle demeyi ama neyse..kapının önüne gelinir ve çantanın içi boşaltılır..evet anahtar burda işte...unutmamışım...hemen eve çıkılır..su içmek için dolap açılır ve hafta sonundan beri börek yapmayı düşündüğüm kuru çökelek görülür.(((.kuru çökelek çukurova ya ait çökeleğin baharatla harmanlanıp güneşte kurutulmasıyla elde edilir..özellikle hatay yöresinde yapılır..tadı nefistir...hafta ya tekrar yapacağım ozaman söz resimlerle yapılışını anlatacağım sizlere.))..zaten bizimki yok şunu bi yapıvereyim, annemlere giderken de bir fırın buluruz...sıcacık böreklerimize kavuşuruz..evet börek içini hazırlamak için soğan,domates doğranır vs..sıra çökeleği rendeye gelir...keşke gelmeseymiş...çökelek rendelerken bizim baş parmakta rendeye kapılır...oggggggghhh...hay ben senin gibi rendeyi...bu börek nerden çıktı..kim börek istedi.....zaten buda gitti gelmedi(bu benim eşim olyor)neyse şok atlatılınca iç hazırlanır...ve balkona çıkılır...bide ne göreyim bizimki aşağıda birileriyle konuşyor..ya kardeşim ben seni yukarıda bekliyorum bi saat oldu zaten..tövbe ya...o sinirle börek içi kapılır..aşağı inilir...şak diye konuşmanın ortasına girilir ve arabaya binilir...tam annemlere doğru yola çıkılmışken börek içi uzatılır.açık bir fırın bulunduktan sonra böreğimizin içi fırıncıya teslim edilir..ve 40 dk süre verir sayın fırıncı...evet bu kez annemlere gidyoruz...tabi berfin kocasından birşey saklayamaz..çatlar söylemezse...ve konuşma başlar..
(berfin)canım ben bu gün ne yaptım bilyormusun?
(kocası)ne yaptın?
............kendime blog sayfası oluşturdum.
............o ne?
...........böyle nette bi sayfa açyosun,aklına ne gelirse yazyosun,arkadaşların olyor falan işte.
...........hııııı benden bahsettin mi!!!!!
...........hayır daha değil canım ,yavaş daha yeni başladık ala ala. daha merhaba yazısı falan yazdık..sende yani pes.
devamı gelecek...

"Yazılarım Nerde??"

Ben en son yazımı yazdıktan sonra ana sayfamdaki dün yazdığım yazılar silindi arkadaşlar..yazılarımın nereye kaybolduğunu bilen ve hatta gören arkadaşların insaniyet adına haber vermelerini hatta bulup getirmelerini rice edcem...ama bu daha ikinci gün:(((((

"Teşekkür Yazısı"

Bugün yine nerden başlasam diye düşünüyorum..ama bir farkla arkadaşlar..aklımda okadar çok şey varki hangisinden başlayım diye düşünüyorum:)))) ama başlıktan da anladığınız gibi ilk teşekkür yazımla başlayacağım... emeği geçen arkadaşlara değil tabiki:)))) şimdi hani ben dün sayfamı açtım falan ..bende bi heyecan tabi dün bahsetmiştim...allahım ee beni nasıl görecekler falan diye düşünürken hoppala bi baktım yorum kısmında 1 yazıyor..dedim yanlış bişeyler yaptım heralde..açtım baktım Eda Suner...nasıl ya hangi eda..kızım berfin saçmalama kaç tane eda tanıyorsun..hayır birtane tanıyorum ama onun soyadı suner değil...yok bu ooo ya..şeklinde içten konuşmalar..tabi bazen dışardanda konuşyoruz ki bu hiç tasvip ettiğim birşey değil..yalnızken tabi ki:)))) bu ooo velhasıl ...her gün sayfasına tıkladığım yahu bu günde bişey yapma kardeşim bak kadınlığımızdan utanıyoruz...bak hem bunların çıktısını alyorum ama eve gidince nereye koyduğumu bile unutuyorumm..yok yani okadar beceriksiz değilim ama bu kdar da becerikli değilim...hem öyle sizin gibi 10 parmağına 10 marifeti sığdıramayıp parmak arayan hanımefendiler ortada olduğu sürece sınıflaşma çıkacak ortaya....ay bak bun ların 10 parmağında 10 marifet abicim..işte KADIN budur...ya bunlar bunlar ne...valla abicim bunlar kadın onu bilyoruz ama bunlara daha isim bulamadık...ama kadın değil o kesin:)))))) ayy canım arkadaşlarım yani benim gibi az marifetli:))) arkadaşlarım sakın bana kızmasınlar...bu benim sürekli yaptığım bi muhabbettir...ve sadece kendimi baz alarak yaptığım bi konuşmadır...lütfen kimse üzerine alınmasın....ayyy yazı koptu berfin bi sakin ol ya...al işte git başa bakalım...evet salyalarım akarak sayfasını izlediğim Eda suner...tabi bende heyecan iki kata çıktı...inanamadım bi süre... baktım sıcacık bi hoşgeldin yazısı..ve hemen bilgi vermeler...ya çok hoşuma gitti...sanki yıllardır görmediğim bi arkadaşımdan haber almış gibi..sesini duymuş gibi..ve o yüzden istedim ki daha sayfamın içeriğinin ne olacağına bile karar vermemişken bana bu sıcaklığı hissettiren, duyarlılığıyla beni kendine hayran bırakan Eda Suner'e bir de sizlerin önünde (eda kimse yok falan sanma sakın,sadece ikimiziz diye yazmadım bu yazıyı::)))))teşekkür edeyim....Edaaaaaaaa TEŞEKKÜRLER.....öptüm canım...

"Teşekkür Yazısı"

Yine nerden başlıyacağımı bilmediğimi sanmayın. Bu kez biliyorum.Aksi gibi bu kezde okadar şey varki kafamda burdan mı başlasam diye:)))))ilk önce yazılarının takipçisi olduğum ya kardeşim bak bunada kadın diyolar bana da haksızlık değil mi? kadının (öle kadın diye bahsedyorum ama kusura bakmicen artık)10 parmağında 10 marifet...ayyy herşeye yetiyor herşey yapıyor...bizde öle bakıp salyalarımızı siliyoruz...ee bide bana bak herşey den bi parça bilyim ama keyfim gelirse yapyım... Öle yan gelip yatsam daha mı iyi ne modunda gezen ben...kardeşim ikimize de kadın demesinler yahu.. bu kadına yazık:)))) diyerek sayfasını hergün tıkladığım sevgili eda suner'e bi teşekkür etmek isterim.

Beni yalnız bırakmadığı sıcaklığını bana hissettirdiği için. Ama şu yukarıdaki hani edacığıma kadın diye hitap ettiğim:)))kendisine hayranlığımı dile getirdiğim yerleri sırf bu yüzden yazdığımı sanmayın sakın...herşey tamam ama yalakalığa tahammülüm yok..doğru oldukları için yazdım..Ki sitesini takip eden herkes bilyordur...Ve yazının sonu Eda Suner teşekkür ederim canımın içi:)))))

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails