13 Ocak 2008 Pazar

"Hayatı Tersten Yaşamak/Can Yücel"

İstanbul'da doğdu. Ankara Üniversitesi DTCF Klasik Filoloji bölümünde okudu, öğrenimine Cambridge Üniversitesi'nde devam etti.

Yazma'dan başlayarak tüm şiirleri tarandığında Can Yücel'in şiirinin ironiden başka odakları olduğu görülecektir. Örneğin, yoğun bir duygusallık ve sevgi arayışı; ustalıkla doruğuna ulaşmış bir dil işçiliği, entellektüel düzeye varmış bir biçim arayışı; yanlışa, haksıza karşı, yerleşik düzenden öç alırcasına öfkeli ve bir o kadar da acılı bir direniş...

En yakası açılmadık küfürlerden en acılı ağıtlara; en afili sokak ağızlarından en yoğun sevda ve sevgi şiirlerine; cin gibi zeka pırıltılarından en yalın, en sade söyleyişlere kadar her şeye yer verdiği şiiri, bir 'göreve adanmışlık' şiiridir onun.



ESERLERİ

Şiir kitapları: Yazma (1950) , Sevgi Duvarı (1973) , Bir Siyasinin Şiirleri (1974) , Canfeda (1986) , Çok Bi Çocuk (1988) ,
Kısa Devre (1988) , Kuzgunun Yavrusu (1990)

(Antoloji.com’dan)



İlk onunla tanışasınız diye ilk başa resmini ve hayatını ekledim güzel insan, büyük üstad Can Yücel'in. Biliyorsunuz şiir duvarına konuk olan üstadlar üzerine laf etmiyorum çünkü haddim değil. Sadece kendi düşüncem deki hallerini yazıyorum. Can Yücel de severek okuduğum büyük üstad olarak hitap ettiğim şaiirlerden biri. Ve biyografisinin sonunda o kadar güzel tarif etmişler ki konuşmaya lüzum yok.

Şiir sevdiğimi bilen arkadaşım bana aşağıdaki şiiri göndermiş. Okuduğumdan beri üzerinde düşünüyorum. O kadar güzel anlatmş ki hayatı tersten yaşıyorsunuz okurken. Nasıl bir anlatımdır nasıl bir kurgudur şaşırıp kalıyorsunuz okurken. Şahsen ben çok şaşırdım valla ve kesinlikle sondan başlamak daha bir harika olurdu demeden edemeyeceğim. Sizce?

Ve tabii sevgi duvarı. Hem okumaktan hem de dinlemekten keyif alırım. Bu sebeple Can Yücel demişken Sevgi Duvarı demeden edememedim. Keyifli okumalar...

Hayatı Tersten Yaşamak

Yaşamın en tatsız tarafı sona eriş seklidir..
Şüphesiz ki yaşamı tersten yasamak daha güzel,
Hatta mükemmel olurdu.
Nasıl mi ?
Cami'de uyanıyorsunuz. Bir tahta
sandık içersinde, Herkes karsınızda
saf durmuş, iyiliğinize dua ediyor
ve tüm haklar helal edilmiş
vaziyette.tabuttan doğruluyorsunuz, yaşlı,
Olgun ve ağırbaşlı olarak.
Herkes etrafınızda, büyük bir
İtibar, iltifatlar, çocuklar torunlar hepsi
Hazır.arabanıza kurulup evinize gidiyorsunuz.
Doğar doğmaz devlet size
maaş bağlıyor, aylık veya üç ayda bir maaşınızı
alıyorsunuz. Ne güzel, hazır maaş, hazır ev....
Altmışlı yaslara kadar hersek garanti, huzur
içinde yaşıyorsunuz. Sağlığınız gittikçe düzeliyor,
kaslar güçleniyor, kuvvetleniyorsunuz. Bir gün
çalışmak istiyorsunuz ve ise ilk başladığınız gün
size hoş geldin hediyesi olarak bir plaket ve altın
kol saati veriyor patronunuz.. Ve genel müdürlük
veya bunun gibi yüksek bir makamdan tecrübeli bir
insan olarak ise başlıyorsunuz. Herkes karsınızda
el pençe divan...vücudunuzda da bazı hoşa giden hareketler
de başlıyor. Gittikçe zayıflıyor forma giriyorsunuz.
Diğer hormonal aktiviteler artıyor,
fevkalade.....aman ne güzel günler başlıyor...
Derken bir gün patron size artık üniversiteye
gitsen daha iyi olur diyor. Bu arada babanız ortaya
çıkmış, "fazla çalıştın" diyor "artık eve dön, isi
bırak, okumaya basla, harçlığın benden olsun..." keyfe
bakar misiniz ?
Okuduğunuz dersler gittikçe kolaylaşıyor. Ekmek elden,
su gölden bir dönem başlıyor. Partiler, diskotekler,
kızların sayısı artıyor. Derken Anne ve babanız sizi
götürüp getirmeye başlıyor, araba kullanma derdi de yok
artık....
Günün birinde sizi okuldan da alıyorlar, "evde otur,
keyfine bak, oyuncaklarınla oyna" Diyorlar..
Mamanız ağzınıza veriliyor, zaman zaman altınızı
bile Temizliyorlar, hatta bu durum alışkanlık yaratıyor
ve hiç tuvalet kullanmamaya başlıyorsunuz.
Derken anneniz bir gün size süt verme
kararını alıyor ve başka bir keyifli dönem başlıyor.
Mama artık her yerde, her an ve en taze şeklinde
hazır. Bir gün karanlık ilik ve sıcak bir ortama
giriyorsunuz. Beslenmek için ağzınızı açmaya
dahi gerek yok, bir kordondan besleniyor,
sıcacık, yumuşacık, gürültü ve patırtısız bir
ortamda yasıyorsunuz.
Küçülüyor, küçülüyor, ufacık bir
hücre halini alıyorsunuz.
Ve günün birinde müthiş bir
Olayla hayatiniz bitiyor... ; )


SEVGİ DUVARI

sen miydin o yalnızlığım mıydı yoksa
kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi
dilimizde akşamdan kalma bir küfür
salonlar piyasalar sanat sevicileri
derdim günüm insan içine çıkarmaktı seni
yakanda bir amonyak çiçeği
yalnızlığım benim sidikli kontesim
ne kadar rezil olursak o kadar iyi
kumkapı meyhanelerine dadandık
önümüzde altınbaş altın zincir fasulye pilakisi
aramızda görevliler ekipler hızır paşalar
sabahları açıklarda bulurlardı leşimi
öyle sıcaktı ki çöpçülerin elleri
çöpçülerin elleriyle okşardın beni
yalnızlığım benim süpürge saçlım
ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi
baktım gökte bir kırmızı bir uçak
bol çelik bol yıldız bol insan
bir gece sevgi duvarını aştık
düştüğüm yer öyle açık seçik ki
başucumda bir sen varsın bir de evren
saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi
yalnızlığım benim çoğul türkülerim
ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi

Can Yücel




22 yorum:

Muhabbet Çiçeği dedi ki...

Canım, ben Can Yücel'in şiirlerine hayranımdır. Şiir hastasıyımdır aslında ben. Yazarımda çoğu zaman. Bayıldım paylaştığın şiirlerede.Teşekkür ederim. Öptüm

anemon dedi ki...

şiir yazmak bir zanat diye düşünüyorum nasıl güzel anlatılır en basit duygu bile
sevgi duvarı şiirini okumayı şarkısnı dinlemeyide çok severim

o parça ilk cıktığında şu an hehir olab bir arkadasım alıp kasetini getirmişti iş yyerime ömrümüyedide o zaman asker hele o müziği beni hala o günlere götürür hatırlattığın içi teşekürler canım
bende sana bir can yücel şiiri

taktim edeyim ozaman keyifle

okuman dileğiyle





Yerin seni çektiği kadar ağırsın
Kanatların çırpındığı kadar hafif..
Kalbinin attığı kadar canlısın
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
Sevdiklerin kadar iyisin
Nefret ettiklerin kadar kötü..
Ne renk olursa olsun kaşın gözün
Karşındakinin gördüğüdür rengin..
Yaşadıklarını kâr sayma:
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna;

Ne kadar yaşarsan yaşa,
Sevdiğin kadardır ömrün..
Gülebildiğin kadar mutlusun
Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
Sakın bitti sanma her şeyi,

Sevdiğin kadar sevileceksin.
Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın
Bir gün yalan söyleyeceksen eğer
Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret
Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın
Unutma yağmurun yağdığı kadar ıslaksın
Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın
Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..

İşte budur hayat!
İşte budur yaşamak, bunu hatırladığın kadar yaşarsın
Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
Çiçek sulandığı kadar güzeldir
Kuşlar ötebildiği kadar sevimli
Bebek ağladığı kadar bebektir
Ve her şeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren,
Sevdiğin kadar sevilirsin...

Can Yücel

Unknown dedi ki...

vayyy civciv e baksen nasılda damar yazmış ben sonra yazarım size bir damar ömrünüzde öyle damar görmemiş olursunuz ,yeterince hüzünlüydüm 2 gündür,içime afakanlar bastı berfo'ya,,,,,,ama çok hoş bu can amcaya adamda kalp var işte...

HAYAT dedi ki...

hayatı tersten yaşamak süper bi yazı kimin aklına gelir ki böyle bi şey CAN YÜCEL hayranlığı var sanırım :) benim şöyle bi huyum vardır bi şeyi böyle sıcak bi yerde keyfile okumanın tadı ayrı , kendim kitaptan yada bi tv programından duysam emin ol ki bu kadar büyük bir haz alamz insan
böyle güzel birazda araya AŞK mısraları sıkıştırılmış şiirler ve yazılarda bekliyoruzzzzzz....

aquamarine dedi ki...

ben şiir sevmem pek. ama can yücelin şiirleri de okunasıdır gerçekten.
ayrıca duygularını süsleyerek böyle güzel anlatan şairlere de hayranlıkla bakarım. gerçekten ayrı bir sanattır şairlik...

[ fiкяiмiи iиcє güℓü ] dedi ki...

"Hayatı tersten yaşamak" gerçekten çok keyifli olurdu. Şiir çok güzel. Zaten Can Yücel için söyleyebilecek hiçbir şeyimiz olamaz. O şiirin üstatlarından biri. Güzel paylaşımın için sağol canım..

Berrin dedi ki...

cok güzel bır paylasım olmus..tesekkurler berfıncım..bende cok severım can yücel'i..

Gamzeli dedi ki...

Can Yüceli bende çok severim...

Yaşamın kıyısında dedi ki...

yıllardır aklımdan çıkmayan ve her fırsatta yaşamla ilgili konuşulduğunda ortaya attığım bu şiiri burada görmek beni çok sevindirdi. Demekki yanlız değilmişim tekrar okumak keyif verdi. Teşekkürler ve sevgiler

berfin dedi ki...

Muhabbetim çiçeğim
şiir sever olman ne güzel hele de kendin yazıyor olman çok hoş.en kısa zamanda bekliyoruz şiirlerini ozaman:)
öptüm

berfin dedi ki...

civcivim güzel arkadaşım.çoko teşekkür ederim şiirin için harka bir jest oldu:)ve biliyormusun en sevdiğim şiirlerinden biridir bu.çok hoş bir seçim. ve sevgi duvarının sana üzel şeyler hatırlatması çok hoş.bende çok keyifle okur ve dinlerim.öpüyorum seni arkadaşım:)

berfin dedi ki...

elçinim
tamam tatlım en iyi damarı sen yazarsın:)ama civcivin damarı iyi şimdi kabul et.bu arada o afakanlardan ben de de var bak kaçgündür yokum ortada.ama sen kendine gel tatlım yaa.takma.hadi öptüm.

berfin dedi ki...

hislerim
saol canım biz bendekine şiir hayranlığı diyelim:)en kısa zaman da aşk şiirleride eklerim buraya merak etme tatlım:)öptüm

berfin dedi ki...

aquamarine'm
şiir sevmesende okuyosun işte:)buda yeterli değil mi? şiir yazmaya gelince şairlerin seçilmiş insanlar olduğunu düşünürüm hep.gerçekten çok büyük bir şans insanın bu yetenekle doğması.ne diyeyim bizden geçti belki çocuklarımızda olur:)öptüm

berfin dedi ki...

incegülüm,
teşekür ederim canım tabiki paylaşam ki güzellikler çoğalsın değil mi?can yücel hakkında gerçekten çok az konuşalım:)benim de szöüm yok çünkü ama hayatı terten yaşama fikri süperrrr.öptüm

berfin dedi ki...

berrin
sevdiğin bir şairi seçmiş olduğuma sevindim.keyif aldıysan ne mutlu tatlım.öptüm

berfin dedi ki...

gamzeli'm
ben de çok severim:)öptüm.

Unknown dedi ki...

berfoooo nerdesin iyimisin,hadi dönn...

hayalperisi dedi ki...

ben en cok bir siirini severim "ben hayatta en cok babami sevdim"
paylastigin ve hatirlattigin icin tskler

Hayatta ben en çok babamı sevdim.
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpı bacaklarıyla � ha düştü, ha düşecek �
Nasıl koşarsa ardından bir devin,
O çapkın babamı ben öyle sevdim.

Bilmezdi ki oturduğumuz semti,
Geldi mi de gidici � hep, hepp acele işi! �
Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi.
Atlastan bakardım nereye gitti,
Öyle öyle ezber ettim gurbeti.

Sevinçten uçardım hasta oldum mu,
40�ı geçerse ateş, çağ�rırlar İstanbul�a,
Bi helallaşmak ister elbet, diğ�mi, oğluyla!
Tifoyken başardım bu aşk oy�nunu,
Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu.

En son teftişine çıkana değin
Koştururken ardından o uçmaktaki devin,
Daha başka tür aşklar, geniş sevdalar için
Açıldı nefesim, fikrim, canevim.
Hayatta ben en çok babamı sevdim.

anemon dedi ki...

berfinciğim nerdesin tersten yasamakta kaldın ters giden bir seylermi var

Unknown dedi ki...

berfinnnn berfinnn berfoooooo ordamısın iyimisin,sesimize gel,dön..

berfin dedi ki...

hayalperisi
güzel şiirin için çok teşekkürler arkadaşım ilaç gibi geldi.
eliçinim ve civcivim yahu benim size kanım kaynadığı kadar varmış yaaa. Valla siz bana seslendikçe kendime geldim.içim sıcacık oldu. sizi seviyorum kızlar çok sağolun.gelecem hemde bomba gibi merak etmeyin ama biraz daha zaman.çok sağolun öpüldünüz

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails