16 Ekim 2007 Salı

"İşte hayata sarılışın öyküsü"

Günlük gazete okuyuşlarımda rastladığım yazı beni darmadağın etti.aslında kendime getirmesi gerekiyordu ama..kendimi onun yerine mi koysam daha çok canım yanar yoksa annesinin mi ? 26 yaşında önce duyma sonrada görme yetisini kaybeden,ama inadına. görüp duyduğunu sanan nice sağır ve körden daha sağlam duran ve hayata daha sıkı sarılan Murat Kefeli'nin öyküsü.sizi sarsıp kendinize geitrebilir. ne hayatlar var diyoruz kötü bir olayla arşılaştığımızda evet ama o olayları görüncede şaşırıp kalıyoruz.gerçeklerle yüzleşmek onu düşünmekten daha zor. önce kendimi onun yerine koydum ki sanırım onun kadar güçlü olmamın imkanı yok. sonra annesinin yerine.Allah'ım şükürler olsun dedim sadece.sizlerde bir okuyun ve gündelik sorunları bir kenara atıp şükredin istedim. Belkide sizi benim gibi dibe götürmek yerine daha da yukarıya çıkarır bu hayata sarılış öyküsü.Yahu bunalımdayım ne yapayım:))bak en azından kabul ediyorum.

2 yorum:

Mutluveumutlu dedi ki...

Halimize binlerce şükürler olsun, çoğumuz bu kadar güçlü olmazdık sanırım, gerçekten bravo.

Senide bunalımdan çıkarmak için ne yapsakki :)Bak bizde gireriz senle bunalıma görürsün, bunalım bunalım blogdaşlar oluruz :)
Öpüyorum kocaman seni

berfin dedi ki...

hayır tatlım ya,siz iyi olunki bende iyi olayım değil mi?

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails