9 Kasım 2007 Cuma

"Atilla ilhan"

Herşey 2002'nin doğumgününde bana hediye gelen kitapla başladı. Janjanlı kağıt içinde Atilla İlhan -Ben Sana Mecburum kitabını hediye etti çok sevdiğim arkadaşım. O kitapla başladım Atilla İlhan şiirlerine. Ama zamanla şiir dışındaki kitaplarınıda severek okudum. Şimdi O'nu anıyoruz burada,kendi kaleminden dökülen mısralarla. Aşağıda hayatını ve şiirlerini bulacaksınız.Daha fazlası için burdan faydalanabilirsiniz.


Hayatı

1925 yılında İzmir’in Menemen ilçesinde doğdu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ndeki yüksek öğrenimini yarıda bıraktı, gazete ve dergilerde çalıştı. Askerliğinden önce ve sonra olmak üzere, üç kez gittiği Paris’te altı yıl kaldı. Demokrat İzmir Gazetesi Genel Yayın Müdürlüğü ve Başyazarlığından Ankara’da Bilgi Yayınevi Danışmanlığına geldi (1973-1980). Çeşitli gazetelerde köşe yazarlığını sürdürdü (1968- ) (Yeni Ortam, Dünya, Milliyet, Söz, Güneş, Meydan) 1950’li yıllarda Vatan Gazetesi’nde sinema eleştirileri yazdı, senaryo yazarlığına başladı. Senaryolarında Ali Kaptanoğlu adını kullandı. Belli başlı filmleri: Yalnızlar Rıhtımı (Lütfi Akad), Ateşten Damlalar (Memduh Ün), Rıfat Diye Biri (Ertem Gönenç), Şoför Nebahat (Metin Erksan), Devlerin Öfkesi (Nevzat Pesen), Ver Elini İstanbul (Aydın Arakon). Atilla İlhan Ekim 2005'te son yolculuğuna uğurlandı.


KİMİ SEVSEM SENSİN

her şeyi terk ettim / ne aşk ne şehvet

sarışın başladığım esmer bitiyor

anlaşılmaz yüzü koyu gölgeli

dudakları keskin kırmızı jilet

bir belaya çattık / nasıl bitirmeli

gitar kımıldadı mı zaman deliniyor

kimi sevsem sensin / hayret

kapıların kapalı girilemiyor

kimi sevsem sensin / senden ibaret

hepsini senin adınla çağırıyorum

arkamdan şımarık gülüşüyorlar

getirdikleri yağmur / sende unuttuğum

hani o sımsıcak iri çekirdekli

senin gibi vahşi öpüşüyorlar

kimi sevsem sensin / hayret

in misin cin misin anlamıyorum


Ve Can Dündar o kadar güzel , o kadar hüzünlü anlatmşki O'nun son yolculuğunda hissettiklerini eklemeden edemedim.

Can Dündar

Ayrılık da sevdaya dahil

Dilek aradı sabah, arabadaydım.
Titrek sesinde "Nasıl olur" isyanıyla "Attilâ İlhan ölmüş" dedi.
Onun has şairiydi.
Tenhalaştıkça meydanlar, dostlar seyreldikçe, Bilgi'den eski kitapları çıkarır, vaktiyle "müjganla ağlaşılmış" sayfalardan sisli, duvarlı mısralar seçer, karanlığı dağıtırdı:
"Biz yalnızlıktan doğduk o dağdağalı sudan/
Biz, yani erdoğan ayşenur ali ve ahmet/
Birkaç litre kan, bir hayli kemik, epeyce korku/
Sanki bir tespih koptu tane tane savrulduk".

* * *

Aradığında, Attilâ İlhan'ı ilk kez gördüğüm Set Kafeterya önlerindeydim.
Şair'in yıllar sonra bana hatırlattığı deyişle "gencecik bir gazeteci"ydim; şapkasız devrinin edebiyat matinelerini kaçırdığına hayıflanan, hayatın içinde şiirin yitip gidişine yanan...
O gün evine gitmiş, resmini çekmiştim.
"Dersaadet'te Sabah Ezanları"nın arka kapağında durur hâlâ o resim:
Şair, bir salon aynasının içindedir; ayna, Şair'in arkasında...
"Korkacak bir şey yok, hesap tamam" olunca "kendimi hazırladım", duygudaşlarımı aradım.
Çok uzak "sokaklarda mızıka çalan" bir mülteci, "Hoş geldin" diye ona şapka çıkardı:
"Bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı/
Güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı/
Hoyrattı gülüşleri, aydınlığı çalkalardı/
Gittiler, akşam olmadan ortalık karardı".

* * *

Pia gibiydi.
Ben bir şehre geldiğim vakit, o başka bir şehre gitmiş olurdu.
Set Kafeterya'dan Tuna Pastanesi'ne taşınmış, en son Taksim'e Marmara Cafe'nin bir köşesine yerleşmişti.
Her geçişte görür; her daim orada oturacak sanırdım.
Taşındı dün, son kez:
Marmara'nın bir köşesinden, yüreğimizin baş köşesine...
Bir Zuhal Olcay şarkısı saçımızı okşadı, teselli niyetine:
"Çünkü ayrılık da sevdaya dahil /
çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili"...

* * *

Son görüşüm Sertellerin törenindeydi.
Tan baskınını dinlemiştim ondan...
"Bizim nesil, o baskını hiçbir zaman unutmadı" demişti:
"Biz, 40'ların karanlığından geldik":
"Ne haydut bir akşamdı / ne kadar da karanlık /
Kilitlenmişti ellerimiz görünmez kelepçelerle".

* * *

O akşam, -yine başında kaptan kasketi, boynunda atkı, eli yüzü şiir-, birkaç iltifat cümlesinden sonra çeneme müşfik bir yumruk kondurdu:
"Kalabalıkları yakalamayı biliyorsun, ama bazı şeyleri söyleyebilecekken, söylemiyorsun" diye dokundurdu.
Serzeniş soslu bir vasiyet gibiydi.
Kızardı, adını tek "T" ve iki "L" ile yazanlara, Gazi'ye tavır alanlara, Batı'dan medet umanlara, Türkçeyi arılaştırıp boğanlara...
Ama yumuşacık kızardı, hiddetini zarif kadifelere sarardı.
"Gidiverdi, akşam olmadan ortalık karardı".

* * *

Gece trenlerinde kayboldu "yeşil fularlı çocuk"...
Biz, "kesik bir kol gibi yalnız", ardından bakakaldık.
O mahur beste çaldı, müjganla doyasıya ağlaştık.
Masum bir oğlanı uyuttuk, elde kalan hüzün şiirleriyle; korkmasın diye karanlığı dağıttık.
Zincirleme rubailerini okuduk, fatiha niyetine...
Sabah, Dersaadet'te ezanlar onun için çınladı.
Yanağımda, aynanın içindeki adamın yumruğunun hemen yanında, mısralarından süzülen ince bir su yolu kaldı.

14 yorum:

Sanem dedi ki...

Paylaştığın için saol canım. "Çünkü ayrılık da sevdaya dahil. Çünkü ayrılanlar hala sevgili" Ne anlamlı satırlar değil mİ?

berfin dedi ki...

ben teşşekür ederim ne demek:)ayrıca en sevdiğim şiirlerden birini sunmuşsun güzel olmaz mı? öpüldün arkadaşım:) en kısa zaman da cezmi ersöz gelecek:))

mesecina dedi ki...

AN GELİR

an gelir
paldır küldür yıkılır bulutlar
gökyüzünde anlaşılmaz bir heybet
o eski heyecan ölür
an gelir biter muhabbet
çalgılar susar heves kalmaz
şatârâbân ölür

şarabın gazabından kork
çünkü fena kırmızıdır
kan tutar, tutan ölür
sokaklar kuşatılmış
karakollar taranır
yağmurda bir militan ölür

an gelir
ömrünün hırsızıdır
her ölen pişman ölür
hep yanlış anlaşılmıştır
hayalleri yasaklanmış
an gelir şimşek yalar
masmavi dehşetiyle siyaset meydanını
direkler çatırdar yalnızlıktan
sehpada pir sultan ölür

son umut kırılmıştır
kaf dağı'nın ardındaki
ne selam artık ne sabah
kimseler bilmez nerdeler
namlı masal sevdalıları
evvel zaman içinde
kalbur saman ölür
kubbelerde uğuldar bâkî
çeşmelerden akar sinan
an gelir
-lâ ilâhe illallah-
kanunî süleyman ölür
görünmez bir mezarlıktır zaman
şairler dolaşır saf saf
tenhalarında şiir söyleyerek
kim duysa
korkudan ölür
tahrip gücü yüksek
saatli bir bombadır patlar
an gelir
Attila ölür

Adsız dedi ki...

çok seveRim çok!!
her şiiRi içimden biRşey kopARıR!!

Unknown dedi ki...

"Kimi sevsem sensin "ne güzelmiş..sevgilerimle..

berfin dedi ki...

mesecina hoşgeldin ve ne güzel geldin öyle sevdiğim şiirle:)bebeişimiz şanslı şiir sever bir annesini olacak allah izin verirse:)güzellikler paylaşamak üzere.öpüldün

Nihat Demirkol dedi ki...

(silinebilir)

son bir rahatsızlık daha; özür diliyorum.. bu yazıyı, herkes okusun diye yazdım... (edasuner gerçeği-2)

okumadı iseniz:

http://yeldegirmenlerinekarsi.blogspot.com/2007/11/eda-suner-gerei-2.html

berfin dedi ki...

mesecina seni görmek çok güzel.en sevdiğim şiirlerden biriyle burada olman beni çok sevindirdi.bebişimiz çok şanslı olacak inşallah ki şiir sever bir annesi olacak.bebişe ve kendine dikkat et tatlım öpüldün.

berfin dedi ki...

ayşe şarkıda ve şiirde ortak zeklerimiz var ne dersin arkadaşım? inan ki benim de öyle. öpüyorum arkadaşım

berfin dedi ki...

elçince hoşgeldin berfinceye:) evet şiir çok güzel , beğenmiş olman daha güzel.güzellikler paylaşmak üzere:) öpüldün

berfin dedi ki...

yeldeğirmeni güzellikler paylaşmak dileğiyle..

Muhabbet Çiçeği dedi ki...

Merhaba Berfincim, ben şiirlere bayılırım. Benimde birçok şiir kitabım vardır. Bende bizimle paylaştığın bu güzel şiir için sana cezmi Ersöz'ün kaleminden bir armağan göndereyim...
***********
Hücrelerimdesin,
Işık senden geliyor içerime...
Sokağa çıkmak istesem
kalbinden çıkıyorum.
Üstümden güneş eksilse
yüzüne bakıyorum.
Gözlerinden çıkıyorum gözlerime...
CEZMİ ERSÖZ
**********

berfin dedi ki...

muhabbet çiçeği hoşgeldin evime:)şiir severlerle buluşmak okadar güzel ki.sizler ban şiirle karşılık verince daha da artıyor mutluluğum.bana verdiğin armağan için sonsuz teşekkür.harika bir tanışma sevdiğim şairin dizeleri:)hiç merak etme armağanın karşılıksız kalmayacak:)

Adsız dedi ki...

ehhehhee sevindiRik Ayşe :D

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails