31 Mart 2010 Çarşamba
teşekkür yazısı
bahar geldi..
29 Mart 2010 Pazartesi
oğul..
26 Mart 2010 Cuma
sitildirektörü aracılığıyla okulumuza tuvalet kampanyası
25 Mart 2010 Perşembe
Şairler Hep Var Olsun Diye..
Sen dostumdun benim, gülünce güneşler açan
Bulutlara, rüzgara asarım suretini her akşam
Her akşam bir mektup yazarım dağlar kadar
Unutma dostumsun sen, neredeysen orada ölmek isterim
Ben yalnızlığı
Gökte uçar gördüm
Ben yalnızlığı
Garip naçar gördüm
Ben yalnızlığı
Gelip geçer gördüm.
not: devam edecek..şairler hep var olsun diye.. (isteyen herkes katılabilir)
24 Mart 2010 Çarşamba
toplaşabilir misiniz başıma
YEMEK yemek
hediye var
sanırım bu fırça seti harika beni kandıran o oldu.. diğer hediyelerde çok güzel.. katılmak isterseniz buyrun buraya..
22 Mart 2010 Pazartesi
taşınma raporu
topukta basılan metal tokanın açtığı koca bir delik,
ellerde çamaşır suyu ve benzeri temizlik ürünlerinin açtığı delikler,
bacaklarda dağınık şekilde duran morluklar,
ayyy sayamayacağım daha fazla:) taşınma olayını yine de az bir zararla kapamışım. ama genel anlamda bıraksan rahat br hafta uyurum. çok yorgunummmm. süre az olsada ev yerleşti. emeği geçen herkese bir de buradan teşekkür ederim.
19 Mart 2010 Cuma
nerede olsam
18 Mart 2010 Perşembe
TAŞIN--MA
koli görmek istemiyorum. bu kelimenin adı neden taşın ma olmuş anladım. adamlar diyor işte taşınma kardeşim.
yarın büyük gün. izin yok aklım hep evde kalacak. ne oldu gittimi bittimi.offff yaaa. eşim halledebilcek mi acep? ya sonrası? o koliler birde açılacak yerlerine yerleştirilecek..pufffff!!
şöyle ayaklarımı uzatsaaammmm. elime bir kitap alsam.. sessizlik..müzik falan istemem. ya çok mu şey istiyorum. bu arada kitap deyince. kitaplarımı kolilemedim. acaba adamlar zarar verirmi çok korkuyorum. listemide kaybettim. ya çalınma falan olursa nasıl anlıcam.. yok yok bugün gidip koliliyeyim ben en iyisi kıymetlilerimi. okumasamda onlar benim kıymetlim.
işyerinde son yarım saatim. asıl iş yarım saat sonra başlayacak. eve gidip son temizlikleri yapacam. sonra diğer eve geçip kolilere devam edecem. belki bir zaman uyurum.yine pufffff.
yazmadan olmazdı. yazdım rahatladım.oghhhhh..
öpüldünüz
17 Mart 2010 Çarşamba
ev'lendim
birileri gelip evimizi sırtlanıp götürse resimdeki gibi. ne iyi olur..
koliler, her tarafımıza saçılan çamaşırlar, bir türlü laf anlamayan ustalar, lar lar lar ...
evet taşınmak zor işmiş gerçekten anladım. oturduğumuz evin yağızın büyümesiyle birlikte bize dar geldiğinden taşınma zamanı demiştik. lakin ev alma fikri hiç aklımızda yoktu..kira paraları, evlerin berbatlığı ve kazanılan paraların hiç olması birleşince elimizi taşın altına koyalım dedik..ve hem bütçeye hem kendimize uygun ev aldık.
işler yolunda gidince ve kira sözleşmemizin tarihi bitincede hemen taşınalım dedik. cuma günü taşınıyoruz. ee haliyle bir koşturmadır sürüp gidiyor.
eşim bir haftalık izin hakkını taşınma için feda etmiş oldu. zavallı annem ve eşim koşturup duruyor. bende bir yandan taşıma şirketi ustalarla bağlantıları kuruyorum. evin boyası elektiriği ıvırı zıvırı yeni yapıldığı için öyle fazla masrafı yok. hoş fazla masrafı olsada bizde masraf yapacak para yok:)))
ne de olsa ev bizim evimizdir sonrada yapılır deyip giriyoruz içine. sadece yatak odası ve yağızın odasını parke döşeteceğiz. eski olan mutfak dolabı bizimle bir süre kalacak:))) zaten her masraf çıkartacağımda eşim uyarıyor beni. hani benim evim olsun nasıl olursa olsun diyordun şimdi ne oldu diye.. haklı kredi ödemesiydi dışarı borçlardı geçimdi derken elimizdek parayı ölçmemiz gerek. sonra ne yapılacaksa yapılır.umarım hakkımızda hayırlısı olur ve tüm isteyenlerin evi olur..
not..resim alıntıdır
13 Mart 2010 Cumartesi
oğlum..
Ne sıkıntılar gördü bu bünye..
Biliyorum bunun da altından kalkacak..
Güneşli günler yakın..
İçimde bahar konaklayacak…
****Büyüyorsun artık. Seni ilk yanıma getirdikleri anı hatırlıyorum.
Birde şimdi bak..artık yavaş yavaş ben olma yolundasın. Elimden geldiği kadar özgür bırakıyorum seni. Kararlarını kendin ver istiyorum. Senin için kendime kurallar koyuyorum. Her defasında senin bir parçam olmadığına ikna ya çalışıyorum kendimi. Bağlanmamaya çalışıyorum sana. Bağımlı olmamaya. Seviyorum seni başka türlüsü ne mümkün. ama baş etmezsem kendimle anneliğimin arkasına sığınırsam zarar veririm diye korkuyorum sana.*****
Artık bizi taklit etmeye başladın. Parmağını sallayıp hayır diyen babana sende parmağını salladın dün ilk kez kahkalarla.
Bu aralar korkuyorsun ani gelen her sesten. İki gecedir uykundan ağlayarak uyanıyor uzun süre sakinleşmiyorsun.
Bir görev verilmesi en keyif aldığın şey. Hele de biri poşet taşı derse değme keyfine. Dün eve gidene kadar poşeti kendin taşıdın.
Hala çok inatsın:) olmasını istediğin şeyi inatla kabul ettirmeye çalışıyorsun. Çok kızıyorum.
Birinin sana kızmasına, bağırmasına tahammülün yok. Dün yemeğe elini soktuğun için babanın kızmasına çok ağladın. Ne ben ne de baban tepki vermediğimiz için daha çok ağladın. En son ağlayarak babanın yanına gittin ve kucağına oturdun öyle sustun. Biri sana bağırdığı zaman o kişiden uzaklaşmak yerine onun kucağına gidiyorsun. Hala çözemedim bu davranışı.
Kelime sayın hala çok az. Ama ne istediğini hareketlerinle anlatabiliyorsun. Eğer uzakta bir şey isteyeceksen beni çekiştirip gel diyorsun. Bayılıyorum. Hala her şeye baba diyorsun. Bu hafta nene ye başladın ve mamaya. Acıktığın zaman mama diyorsun. Neneyi söylerken arada anni gibi çıkıyor:) baba dede nene mama gel kullanabildiğin kelimeler. Daha fazlası henüz yok. Dert etmiyorum.
***hayalini kurduğum bir anne olamadım. Senin için çok farklı hayallerim vardı. Her ilkini yazmak saklamak hatta hamilelikle birlikte başlamak olmadı olamadı. Umarım burada bundan sonra sana yazılar yazar hem kendimi hem seni anlatabilirim.
Dip not.. dün işten gedikten sonra ilk çılgınlığımızı yaptık. Saat 6.30 da parka gittik. İkimiz yalnız başımıza parkta oynadık. Kumları fırlatmak çok hoşuna gitti. Çok eğlendin. Dönüşte baba şaşırdı yaptığımız harekete ama bu bizim seninle yaptığımız ilk çılgınlıktı. (park gündüz bile ıssız olan bir park:))
5 Mart 2010 Cuma
8 mart hediyeleşme
http://shewolfcosmobeauty.blogspot.com/2010/03/8-mart-kadnlar-gunu-hediyelesme-son-2.html